ANKARA (İGFA) – Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, TÜİK’in bugün açıkladığı datalar kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, TÜİK ile bağımsız araştırma kümesi ENAG datalarını kıyaslayarak, TÜİK’e kelam telaffuzunun artık bir manası kalmadığını söyledi.
Genel Lider Kuruoğlu açıklamasında, ENAG’a nazaran yıllık enflasyon ise yüzde 83,40, TÜİK’in yıllık enflasyonu ise yüzde 44,38 olarak tespit edildiğini anımsatarak, “ENAG ile TÜİK ortasında, 2024 prestijiyle yıllık yüzde 39,02’lik büyük bir fark oluştu. ENAG ile TÜİK ortasındaki bu farkı son 5 yıla ve piyasalardaki artışlara nazaran değerlendirdiğimizde alım gücü bir çok mal ve hizmette yüzde 500-600 azalmış durumda. İktidar oluşan bu alım gücü düşüşünü bir nebze de olsa gidermek ismine, bugüne kadar kalıcı bir adım atmadı. Emekliler istikametinden ise, hala ödenmeyen ve bugün aylık 16 bin TL yi bulan seyyanen artırım ise İktidarın borç hanesinde bulunuyor. 2025 yılında memur ve emeklisine yüzde 6+5=11 artırım yapılacak lakin bu artırım, İktidarın OVP’de (orta vadeli program) hedeflenen yüzde 17,5’luk enflasyon gayesinin de, TCMB’nin enflasyon gayesi olarak revize ettiği yüzde 21’in de gerisinde kalacak” diye konuştu.
Bu durum Mehmet Şimşek tarafından tabir edilen, hedeflenen enflasyon kadar artırım siyasetine da uygun olmadığının altını çizen Levent Kuruoğlu, bahisle ilgili yaptığı yazılı açıklamasında, “Sürekli aldatan durumuna düşmek bu iktidara zevk veriyor adeta. Kaldı ki Hür-Sen olarak hedeflenen artırım siyasetinin adil olmayacağını biliyoruz. Zira yıllardır gibisi yaklaşımlar sergilenmiş lakin enflasyon maksatları bir kaç istisna dışında hiç tutmamıştır. Hür-Sen olarak REFAH HİSSESİNİN değerini her fırsatta söz ettik, mevzuyu ülke genelinde hareketlerle de lisana getirdik. Şu ana kadar İktidar tarafından olumlu bir karşılık gelmedi maalesef. Bu ortada oturduğu yerden, refah hissesi ödenmeli diye cılız sesler çıkaran, aman ben usulen söyleyeyim fakat ağa babalarım duymasın telaşı yaşayan sarı sendikaları da unutmayalım. Hür Sen olarak, alım gücü göz nazaran göre düşerken seyreden İktidarı da sarı sendikaları da unutmayacağız elbette. Onlarla birlikte kaybeden yüzbinlerce kamu çalışanı da elbette bu gerçeği görecektir. Unutmayalım ki: “Sarı sendikacılık hem bugünümüzün sebebi hem de istikbalimizin katilleridir” tabirlerini kullandı.