Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara Batı Adliyesi’nde Adalet Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü iş birliği ile yürütülen, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen ‘Hukuk Klinikleri Uygulamalarının 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. Merasimde konuşan Bakan Bozdağ, pandemi nedeniyle muhakkak bir müddet orta verilen ‘Hukuk Klinikleri Projesi’nin yeni devirde yeni heyecanla yeni azimle tekrar başladığını kaydetti. Bozdağ, “Daha evvel hakim ve savcı adaylığı kurumumuz vardı, bunu kaldırdık. Bunun yerine hakim ve savcı yardımcılığı kuruluşunu getirdik. Hedefimiz hakim ve savcı yardımcılığı kuruluşu ile hakim ve savcı olarak vazife yapacak bireylerin kürsüye çıkmadan evvel usta-çırak bağı içerisinde gereğince vakit ayırmak kaydıyla uygulamada sahip olması gereken bilgilerle deneyimli bir formda donatımını sağlamak. Yeni sistem ile her hakimin yanına bir hakim yardımcısı, her savcının yanına bir savcı yardımcısı atanacaktır. Yeni devirde tek hakim, savcı yardımcımız olacak, onu yetiştiren usta bir yargıcımız olacak. Hakim ve savcı yardımcılarının statüsünü de uygulamaya bırakmadık. Ne yanında yardımcısı olduğu hakim, savcı ne de misyon yaptığı adliyede başsavcı ya da komisyon başkanı bunların statüsü hakkında karar verme hakkına sahip. Statülerini açıkça kanunda yazdık. Hangi vazifeleri yapabileceklerini, hangi vazifeleri yapamayacaklarını da açık açık yazdık. Böylelikle hakim ve savcı yetiştirme kuruluşumuz yeni bir anlayışla daha güzel bir biçimde mesleğe başlayacak arkadaşlarımızı büyük bir donanımla yetiştirecektir, bu kıymetli bir ıslahattır. Liyakat tartışmaları üzerinden hakim ve savcılarımızın yıpratılmasına da pürüz olacak tarihi bir adımdır” diye konuştu.
‘TEMEL GAYE YOL GÖSTERMEK’
Bakan Bozdağ, son yargı paketinde adliyelerdeki her hakim ve savcının en az 2 yılda bir kontrolünü mecburî hale getirdiklerini hatırlatarak, “Uzun vakittir bu kontrollerde aksamalar vardı. Müfettişlerimizin özlük haklarını düzelten değerli bir karar aldık, yasal değişiklik yaptık. Hakim ve Savcılar Kurulu her yıl ocak ayının ilk 2 haftası içerisinde o yıl denetlenecek savcılıkları ve mahkemeleri ilan edecek ve o müddet içerisinde tamamı denetlenecek. Buradaki temel amaç yol göstermek, rehberlik etmek” dedi.
Bozdağ, Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nı yasalaştırdıklarını hatırlatarak, “Bu imtihanın birinci uygulamasını 2024’te yapacağız. Hem avukatlığa hem hakimlik savcılık mesleğine girebilmek için noter olabilmek için her hukuk fakültesi mezunu Hukuk Meslekleri Sınavı’na girecek. Bu imtihan bir vize niteliği taşıyacaktır. Hukuk fakültelerindeki öğrenci kontenjanlarının da kademeli olarak düşürülmesi konusunda YÖK ile ortamızda bir mutabakat var. İmtihanda muvaffakiyet çıtasına dair değerlendirmelerimizi de sürdüreceğiz” diye konuştu.
‘DOSYALARI BİLMEDEN KONUŞMAYIN’
Milyonlarca davanın görüldüğü bir ülkede tartışılan kararlara, davalara bakıldığında iki elin parmağını geçmediğine işaret eden Bakan Bozdağ, şunları söyledi:
“Kendi siyasi görüşlerine uygun karar verilirse ‘Ankara’da yargıçlar var’, kendi siyasi görüşlerine alışılmamış karar verilirse ‘Sarayın yargıçları var’. Nerede anayasa, nerede kanun, nerede hukuk, nerede vicdan? Hepsini bir kenara koyuyorlar. Bu türlü değerlendirmelerle subjektif yaklaşımlarla adalete hizmet edemeyiz, adaleti ayakta tutamayız. Yalnızca yargı sistemimizi ve özveriyle milyonlarca davayı karara bağlamak için gece- gündüz fedakarca çalışan hakim ve savcılarımızı, kalemde vazife yapan yardımcı işçimizi, avukatlarımızı töhmet altında bırakmaktan öteki hiçbir sonuç doğurmaz. Lütfen evrakları bilmeden konuşmayın. Hiçbir şey bilmiyorsanız orada size düşen şey bilmiş bilmiş konuşmak değil, sukut etmek, bilen birisi varsa onun bilgisine müracaat etmektir. Ülkemizde herkes hakim, herkes savcı, herkes avukat. Evraka bakan hakimden, savcıdan sanki daha güzel biliyormuş üzere bir edayla Türk yargısını yargılamaya ve onun hakkında haksız karar vermeye devam ediyorlar. Toplumsal medyada biri bir palavra yazıyor, herkes ona inanıp gidiyor. Bu kadar kolay mı? Toplumsal medya yargıçlarına prestij edersek elbette bu ülkede adalete de hukuka da yargıçlarımıza de savcılarımıza da avukatlarımıza da kendimizi de en büyük berbatlığı yapmış oluruz. Türkiye’de adaletin terazisi, bize örnek gösterilen Batı’dan da Amerika’dan da daha hakikat bir terazidir.”
Sözleşmeli işçinin takıma geçirilmesi konusunun dün kabinede görüşülüp, karara bağlandığını da hatırlatan Bakan Bozdağ, “3+1’i dolduranlar kadroya geçecekler ve böylece de takımlı işçinin her türlü özlük haklarına sahip olacaklar. Adalet Bakanlığı’nda da çok sayıda kontratlı çalışanımız var. Bu düzenlemeyle Adalet Bakanlığı bünyesinde ne kadar koşulu tutan çalışanımız varsa takıma geçmiş olacak. Kaidesi tutmayanlar da 3 yılı doldurduktan sonra onlar da otomatik olarak takıma geçmiş olacak” dedi.