İktidara yakın Yeni Şafak gazetesinin müelliflerinden, eski AKP milletvekili Mehmet Metiner, bugün kaleme aldığı “Din jandarması ve ahlâk polisi…” başlıklı yazısında değişik bir tabire başvurdu.
İran’da, 22 yaşındaki Mahsa Amini isimli bayanın “örtünme kurallarına uymadığı” gerekçesiyle ahlak polisi tarafından yakalandıktan sonra gözaltında ölmesini köşesine taşıyan Metiner, yaşananlara reaksiyon gösterirken, kamuoyunun 17-25 Aralık operasyonu periyodundan hatırladığı bir ifadeyi kullandı.
“Din ve ahlak bu halde korunamaz. Din ve ahlakın devletin zorlayıcı ve öldürücü aparatlarıyla korunduğu bir ülkede dinin öngördüğü gönüllülük temeli yerine kaygının ürettiği riyakarlığın ve münafıklığın revaçta olması asla dini öğretiyle bağdaşır bir durum değildir. Hele hele bu zulüm ve baskıya boyun eğmediği için itiraz edenlerin vefatı hak eden muzır vatandaşlar olarak görülmesi dinle ve insanlıkla bağdaşır bir durum hiç değildir. Dinin böylesine bir haksızlığın ve zulmün sembolü pozisyonuna oturtulması da dine ve kutsala yapılabilecek en büyük kötülüktür” diyen Metiner, yazısına şöyle devam etti:
“Şunu çok net olarak belirtmek isterim: Günah sürece özgürlüğünün olmadığı bir yerde imtihanın manası da gereği de ortadan kalkar. Herkesin devlet zoruyla yalnızca sevap işlemeye mecbur edildiği bir yerde insanların zorla yaptığı o sevabın da değeri harbiyesi yoktur. Din gönül işidir ve gönülden yapılan amellerin değeri harbiyesi vardır. İran’da kravatlı şahların yerini sarıklı şahların alması ne yazık ki zulmün bizatihi kendisini ortadan kaldırmamış, yalnızca zulmün kılık değiştirmesini sağlamıştır.”
MUCİDİ KÜLÜNK
Metiner’in kullandığı “günah sürece özgürlüğü” tabirini kamuoyu birinci olarak, 2013 yılında 17-25 Aralık operasyonları devrinde AKP’li Metin Külünk’ten işitmişti. Devrin AKP İstanbul Milletvekili, şimdilerde ise AKP MKYK Üyesi olan Metin Külünk, katıldığı bir televizyon programında yolsuzluk tezlerini aklamak için “günah sürece özgürlüğü” tabirini kullanmıştı. Külünk, “Bu noktada kaçırdığımız çok değerli bir detay var. Allah, beşere günah sürece özgürlüğü vermiştir. Günahsızlık talep etme hakkı vermemiştir. Af dileme hakkıyla günah sürece özgürlüğü vermiştir. Hz. Peygamber günayları açan değil örtücü olan bir rahmet geleneğinin mimarıdır. 17 Aralık’ın felsefi boyutu konuşulmadı. 17 Aralık’la insanların günah sürece özgürlüğüne müdahale edildi. Günahları ortaya saçarak Allah’ın hududuna müdahale ediliyor” tabirlerini kullanmıştı.